Teknik direktör Fernando Santos ilk 11’i açıklıyor. İlk 11’deki bir oyuncu ısınırkan (Ghezzal) sakatlanıyor! Kendi kendine nasıl olur da sakatlanabilir bir oyuncu; öyle değil mi?
Sonra… Bir defans var evlere şenlik.
Sergen Yalçın biliyor işi. Umut Meraş’ı da tanıyor, savunmadaki diğer adamları da. Santos’tan daha iyi hem de. Maçın başlamasıyla birlikte hemen hemen tüm ataklarını Umut Meraş kanadından yaptırıyor. Yol geçen hanı gibi. Diğer taraf da farksız değil. Ortadaki ikili zaten defans oyuncusu değil.
30. dakikadaki gole bakın. Güray sağdan ortalıyor. Ön direkteki bir Antalyalı’ya iki Beşiktaşlı futbolcu koşuyor. Biri Necip, diğeri Bakhtiyor! Antalyalı futbolcuyla birlikte ikisi de ıska geçiyor. Arkada Umut Meraş var. “Benim onlardan neyim eksik” dercesine o da ıska geçiyor. Top arkadaki Bytyqi’nin önünde. Bom boş adam. Topu filelere gönderiyor.
E şimdi sormazlar mı Santos hoca. İngiltere’den yeni transfer yaptın. Adam stoper. Neden ilk 11’de yok. Yeni diye mi? Sahadakiler eski de n’oluyor? En azından onlardan iyi oynar yani.
İlk yarı biterken Beşiktaş adına akıllarda kalan bir Cenk’in vuruşu var kalecinin çıkardığı. Bir de iki Beşiktaşlı futbolcunun sarı kart görmesi… Veee Antalyaspor’un ilk faülünü 45. dakikada yapması. Düşünün 45 dakika doğru dürüst direnç gösteremiyorsun ki, rakip faul yapmaya bile gerek görmüyor. Anlayın yani.
Sayın Santos önceki maçlarda olduğu gibi fazla beklemedi bu kez değişiklik yapmak için. İkinci yarıya girerken sahada varlığı ile yokluğu belli olmayan Rebic’in yerine Muleka’yı aldı. Koridora dönen Umut’un yerine de Emrecan’ı.
Ne beklersiniz artık. Beşiktaş’ın tüm gücüyle ve hırsıyla maça asılmasını değil mi?
Şöyle bir parlar gibi oldu. 60’da Rashica’nın boş durumda topu auta atması acaba bir başlangıç mı derken yine aynı ağır tempo başladı.
Fernando Santos kenarda sinir içinde ileri geri dolaşırken Sergen Yalçın kenardan sürekli talimat yağdırıyordu sahaya. Galip olduklarını hatırlatıyor, defansı boş bırakmamalarını, top çevirmelerini, oyunu soğutmalarını istiyordu. Geriye çekilmelerini işaret ediyor gibi geldi bana.
Ama soğutma işlemi işe yaramamış olmalı ki Muleka 71’de Rashica’nın ortasında bomboş durumda kafayı vurdu ve beraberlik golünü attı. Golden sonra bu kez de Sergen Yalçın değişikliklere başladı. Erdoğan ve Erdal oyuna girdi.
86’da Rashica sakatlanınca bu kez Tayfur Bingöl girdi oyuna.
88’de mucize gibi bir şey oldu. Cenk öyle bir pas attı ki Muleka bir anda kaleciyle karşı karşıya kaldı ve topu filelere yolladı: 1-2.
Şimdi diyeceksiniz ki peki nasıl yendi Çıldırtantaş Antalyaspor’u…
Biraz şans. Biraz Fernando Santos. Biraz da Sergen Yalçın.
Fernando Santos değişiklikler için fazla beklemedi, aldığı Muleka da maçı çevirdi.
Sergen Yalçın ise takımını daha iyi oynadığı anlarda 1-0’ı yeterli bularak takımını geri çekmenin bedelini ödedi.
Beşiktaş çeyrek finale böyle kaldı kupada, çıldırta çıldırta!
Lig zaten bitmiş. Ama kupayı istiyorsa her zaman böyle maç kazanılmaz. Ona göre gerekeni yapmalı diye düşünüyorum.
Bu arada yönetime transfer için neden hala beklediklerini sormak istiyorum.
Yeni transfer Joe Worrall da bitime saniyeler kala girdi oyuna.
Fernando Santos Sergen Yalçın’ı nasıl yendi? İki hoca arasındaki farkı Gürel Yurttaş yazdı
