YENİÇAĞ ÖZEL HABER/ ÇAĞLAR ÇAĞATAY
Deri ve deri mamulleri sektörü, 2023 yılını değerlendirirken 2024 yılına ilişkin hedeflerini paylaştı. İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca ve Yönetim Kurulu’nun ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya; İDMİB Başkan Yardımcısı ve Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Başkanı Burak Uyguner, Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, Saraciye Sanayicileri Derneği (SSD) Başkanı Hasan Süren, Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Cengiz Sarıgül, Kürk Sanayicileri ve İş adamları Derneği (KSİAD) Başkanı Ali Yavuz Boynukısa ve Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği (AYSAD) Başkanı Sait Salıcı da katıldı.
ALT SEKTÖRLERDE KAYIP VAR
Deri ve deri mamulleri sektörünün 2022 yılını 2 milyar 58 milyon dolarlık ihracatla kapattığını hatırlatan Karaca, ayakkabı ve saraciye sektörünün rekorları kırdığını söyledi. 2023’e ise farklı gündemlerle başladıklarını anlatan Karaca, “Yılın ilk yarısı tüm ülkeyi yasa boğan deprem felaketi ve seçimle geçti, ikinci yarıda ise gündem yeni ekonomi yönetiminin aldığı rasyonel tedbirlerdi. İlk yarıda tüm yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen ihracatımızı yüzde 15’lere artırmayı başardık. Ancak, haziran ayından sonra ihracatta düşüş başladı. Yüzde 72’lerde olan kapasite kullanım oranları yüzde 62’lere geriledi. 2023’de ihracat tarafında toplam yüzde 9,5’lik bir gerileme oldu. İhracatımız 1 milyar 860 milyon dolara indi. Alt sektörlere bakıldığında, ayakkabı sektörümüzde yüzde 7, saraciye sektörümüzde yüzde 14, tabakhane sektörü ise yüzde 20 kayıp var” diye konuştu.
KİLOGRAM BAŞINA DEĞERİ ARTTI
Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen sektör açısından pozitif bir durumun olduğuna da dikkat çeken Karaca, “Deri ve deri mamulleri sektörü olarak kilogram başına ihracatta 11,35 dolarlık bir değere ulaştı. Kilogram başına ihracatta Türkiye ortalaması ise 1,71 dolar seviyelerinde. Deri ve deri mamulleri sektörü kilogram başına ihracatta mücevher, savunma sanayii ve hazır giyimden sonra en değerli dördüncü sektör oldu” ifadesini kullandı.
TALEPLERİNİ BAKANLIĞA İLETİYOR
Son yıllarda sektörde yapılan ithalata da bakılması gerektiğine vurgu yapan Karaca, “2021’de 557 milyon dolar fazla veren sektörümüz, 2022’de 250 milyon dolar seviyelerindeydi. Ancak, 2023’te 415 milyon dolar açık verdi. Yasaklamalardan yana değiliz ancak ithalat yüzünden ‘SOS’ veriyoruz. Ticaret Bakanlığına taleplerimizi iletiyoruz” dedi.
İHRACAT PAZARLARINDA DARALMA VAR
İhracatta en büyük pazarın Avrupa Birliği olduğunu belirten Karaca, şunları söyledi: “İhracatımızın yüzde 37’si AB. Onu yüzde 19’luk payla eski Doğu Bloku ülkeleri izliyor. Üçüncü sırada ise yüzde 12’lik payla Orta Doğu Ülkeleri var. 2023’ün ardından 2024 yılında da ihracat pazarlarında bir daralma olacağı öngörülüyor. Dünyada ticarette yaşanan daralmanın paralel seyretmesi bekleniyor. Ancak, bugünün gerçekleriyle, geleceğin planlanmaması gerekiyor. Daha verimli üretimler yapmalıyız.”
ASGARİ ÜCRET YÜZDE 400, DOLAR KURU YÜZDE 118 ARTTI
Asgari ücrette yaşanan artışlara da dikkat çeken Karaca, “Bakıldığında 2022’de asgari ücret 4 bin 200 TL civarındaydı. Şimdi ise 17 bin TL oldu. Dolar kuru o dönem 13,5 TL idi, şimdi ise 30 TL. Asgari ücretteki artış yüzde 400 olurken, kurlardaki yükseliş yüzde 118 seviyelerinde. Bu noktada rekabet gücümüzün azaldığını net bir şekilde söyleyebiliriz. Mevcut koşullarda sürdürülebilir bir iş modeli sağlamamız mümkün değil. Bu yüzden sanayiciler ve ihracatçılar olarak müdahale edebileceğimiz konulara odaklanmalıyız” dedi.
DÜNYADAN YÜZDE 1’LİK PAY ALIYOR
Karaca finansman tarafında yaşanan problemlere de değindi. Karaca, finansmanın çok pahalı olduğunu belirterek, üretim yapmanın zor olduğunu dile getirdi. Karaca, sektörün dünyada 290 milyar dolarlık bir pazarı olduğunu belirterek, “Henüz yüzde 1’lik bir paya sahibiz. Çok pay almayı hedefliyoruz.”
İNSAN KAYNAĞI SEKTÖRÜMÜZE YETMİYOR
Sektörün bir diğer sorunun da insan kaynağı olduğuna dikkat çeken Karaca, sektör adına meslek liseleri ve üniversiteler ile iş birlikleri yaparak, öğrencilere burslar vererek, üniversite ve liselere daha fazla talep gelmesi için çalıştıklarını da söyledi. Karaca, sözlerini ise şöyle tamamladı: “Asgari ücret tartışmalarını, işveren ile işçi arasında geçen bir düzenden çıkarmak. Çünkü, çalışan barışını korumak zorundayız.”